Bir adımda İstanbul’un trafiğinden, keşmekeşliğinden, beton yığınlarından uzaklaşıp hooooop vapura atlayıp yemyeşil, tertemiz, huzur dolu bir dünyaya adım atmak istemez misiniz? O zaman Büyükada tam size göre.
Her biri ayrı minyatür tatlılığında meşhur evleri, kışın bile açan mor begonvilleri, yemyeşil ağaçların arasından parıldayan lacivert deniz , bisikletle ve faytonla gezinen insanları gördükçe kendinizi Akdeniz sahillerinde bir balıkçı kasabasında gibi hissedeceksiniz.
Adaya indiğinizde yapmanız gereken ilk şey iskelenin solunda kalan deniz üstü cafelerde kahvaltı yapmak ya da soğuk bir limonata içmek. Sonrasında ada meydanındaki saat kulesinin yanından kalkan faytonlar eşliğinde tur yapmak. Fayton turu büyük tur ve küçük tur olarak ikiye ayrılıyor.
Büyük Tur: 1 – 1,5 saat (80-90 TL)
Küçük Tur: 40 dk- 1 saat (65 TL – 80 TL)
Rotanıza bağlı olarak turu uzatabilirsiniz fiyatı değişir. Faytoncuyla anlaşıp daha uyguna da turu tamamlayabilirsiniz.
Ancak son yıllarda atların bakımsızlığı ve kötü muameleler yüzünden atlara binmek insanın içinden gelmiyor. Tur yapmayıp sadece ulaşım aracı olarak tepeye cıkana kadar 15 dk. faytona binseniz de tur yapmış kadar olursunuz hem de daha az ücret ödersiniz. Hayvanlara işkence çekerken siz güzel vakit geçiremezsiniz zaten.
Ada meydanına çıktığınızda sokak aralarındaki küçük dükkanlardan tekli, ikili bisiklet kiralayıp adayı bisikletle keşfe çıkabilirsiniz. Geçen yıldan beri elektrikli tek kişilik yanları açık üstü kapalı bisikletleri de kullanıyorlar. Bu bisikletler biraz daha pahalı tabi.
Bisiklet Kiralama Saati: 10-15 TL (Ara sokaklarda kiralarsanız fiyatlar merkeze göre daha da düşüyor)
Bisiklet Kiralama Günlük : 30-35 TL arası
Kendi bisikletinizle giderseniz vapur ücretsiz alıyor.
Yukarı kadar çıktınız yoruldunuz tabı, Aya Yorgi kilisesinin hemen karşısında Yücetepe Kır Gazinosu var. ”Beni burada bıraksınlar bütün gün almasınlar” diyeceğiniz bir manzarayla kaşılaşacaksınız. Fiyatlar da ada şartlarına göre normal. Yemeğinizi yiyip leb-i deryanın tadını çıkarıp 2-3 saatinizi burada geçirip dönüş yoluna geçeceksiniz.
Dönerken de İstanbul’un en güzel manzarasına sahip Kahve Dünyası’ndan dondurmanızı alıp yine geze geze iniş yolunuza devam edebilirsiniz. Kalkıs saatine yakın meydandan simit alın ve vapurda dışarda oturun martılara simit atın. Meydandaki simitçi amca ‘martılara simiyyytttt’ diye çağırıyor sizi zaten 🙂
Burada geçirdiğiniz bir kaç saat size 1 ay gibi gelecek emin olun.
Keşifte kalın…
0
Bir yanıt yazın