Seyahat Edenlerin En Sık Yaşadığı Hastalık
Seyahat etmek iyi hoş güzel de, kimi zaman hava değişiminden kimi zaman da alışık olmadığımız yemekleri yemekten beslenme düzenimizin dışına çıkıyoruz.
Zaman zaman benim de müzdarip olduğum bir durumdur. Bilmediğim yerlerde özellikle havaalanlarında ve uçakta hijyenik wc bulamam sıkıntısıyla daha az sıvı tüketip daha çok katı besinler tercih ederim. Sonrasına ise seyahat edenlerin en sık yaşadığı
sorun: ”kabızlık” kaçınılmaz oluyor. Tuvalet arama hangamesi olmasın diye su içmeme mantığının ne kadar yanlış bir yöntem olduğunu sevgili diyetisyenim aynı zamanda kuzenim Cansu Uygur bizlere anlattı.
Ben de seve seve sizlere aktarıyorum.
”Seyahat her birimiz için çok keyifli bir süreç olsa da iklim değişikliği, düzenin bozulması ve beslenme kültürünün değişmesi ile sindirim sistemimizde de birtakım değişiklikler hissetmeye başlarız. Kimimiz kabızlık, gaz ve şişkinlikle mücadele ederken, kimimiz de aşırı çalışan bir bağırsak ile mücadele etmek zorunda kalabiliriz. Peki bununla baş etmenin yöntemleri ne olmalı?
Öncelikle belirtmem gerekir ki sağlıklı bir bağırsak florasına sahip olmak demek kuvvetli bir bağışıklık sistemini de beraberinde getirir. Tabii ki kuvvetli bir bağışıklık sistemi de sağlıklı bir sindirim yoluna sahip olmamız anlamına gelir. Bu nedenle seyahat öncesi bağışıklığınızı kuvvetlendirici hamlelerde bulunmak işe yarayabilir. Örneğin; kırmızı ve mor meyveleri tüketmek, zerdeçal, zencefil gibi baharatları kullanmak, kefir tüketmek, bal, pekmez tüketmek, turunçgilleri (portakal, mandalina, greyfurt, limon) beslenmenize dahil etmek bağışıklığınızı kuvvetlendirmek için en iyi yöntemlerdir.
Bağışıklık sistemimizin iyi olması dışında sindirim sistemimizi etkileyen en önemli faktörlerden birisi de sıvı tüketimimiz. Genelde birçoğumuz dışarıda tuvalet bulamama riskine karşılık su tüketimini azaltır, bir de “hazır buraya kadar gelmişken her şeyden deneyelim” ci bir maceraperest isek maalesef vücudumuz bu katı şeyleri sindirmeye çalışırken biraz sıkıntı çekebilir. Bu sıkıntılar da bize gaz, şişkinlik ve devamında kabızlık olarak geri döner. Bu durumu hafifletmek adına ya sıvı tüketiminizi artıracaksınız ya da yediklerinizi çok dikkatli seçeceksiniz; daha yumuşak veya sıvı ağırlıklı gıdalar üzerinde durmak iyi bir kaçış yöntemi olabilir. Ayrıca her şeyden tam porsiyon yemek yerine tadımlık da alabilir ve sindirim sisteminize ekstra yük bindirmekten kaçınabilirsiniz.
klasik bir fransız kahvaltısı- kruvasan ve meyve suyu
Bazen de sadece iklim değişikliği bile bizi etkilemeye yeter… Bir uçak yolculuğu (eşittir ödem), ardından alışık olduğumuz ortamın dışında bir atmosfer ve bam! Daha uçaktan iner inmez bile kendinizi kötü hissedebilirsiniz. Bu durumu hafifletmek için de yine bir üst paragrafta bahsettiğim şekilde beslenebilir ve bolca su tüketebilirsiniz.”
Demek ki her zaman olduğu gibi seyahatte de olsak su içmekten vazgeçmiyoruz. Dolaşım sistemlerimizi güçlendiriyoruz. Seyahat dönüşü kabus olsun istemiyorsanız diyetisyenimizi dinleyip az porsiyon yiyip bol bol su tüketiyoruz.
Sizlere Diyet ve Beslenme ile ilgili Daha Detaylı Bilgi ve Programlar Hazırlaması için Cansu Uygur’u takip edebilirsiniz.
web sitesi: www.saglikliseyleratolyesi.com
instagram: @cansuygur
instagram: @backpack
Sağlıklı seyahatlerimiz olsun 🙂
0
Bir yanıt yazın